Everlast - What It's Like Türkçe Şarkı Sözü Çevirisi

Everlast şarkıcısının popüler şarkılarından What It's Like şarkısının sözlerini sizlerle paylaşıyoruz. Everlast - What It's Like Türkçe Şarkı Sözü Çevirisi sitemize 12 Eylül 2015 Cumartesi tarihinde admin tarafından eklenmiştir.

Everlast - What It's Like Türkçe Şarkı Sözü Çevirisi

We've all seen the man at the liquor store beggin' for your change
The hair on his face is dirty, dreadlocked and full of mange
He ask the man for what he could spare with shame in his eyes
Get a job you fuckin' slob's all he replied

God forbid you ever had to walk a mile in his shoes
'Cause then you really might know what it's like to sing the blues
Then you really might know what it's like

Mary got pregnant from a kid named Tom who said he was in love
He said don't worry about a thing baby doll I'm the man you've been dreamin' of
But three months later he said he won't date her or return her call
And she sweared god damn if I find that man I'm cuttin' off his balls
And then she heads for the clinic and she gets some static walkin' through the doors
They call her a killer, and they call her a sinner, and they call her a whore

God forbid you ever had to walk a mile in her shoes
'Cause then you really might know what it's like to have to choose
Then you really might know what it's like
I've seen a rich man beg
I've seen a good man sin
I've seen a tough man cry
I've seen a loser win
And a sad man grin
I heard an honest man lie
I've seen the good side of bad
And the down side of up
And everything between
I licked the silver spoon
Drank from the golden cup
Smoked the finest green
I stroked the baddest dimes at least a couple of times
Before I broke their heart
You know where it ends
Yo, it usually depends on where you start

I knew this kid named Max
He used to get fat stacks out on the corner with drugs
He liked to hang out late at night
Liked to get shit faced
And keep pace with thugs
Until late one night there was a big gun fight
Max lost his head
He pulled out his chrome .45
Talked some shit
And wound up dead
Now his wife and his kids are caught in the midst of all of his pain
You know it crumbles that way
At least that's what they say when you play the game

God forbid you ever had to wake up to hear the news
'Cause then you really might know what it's like to have to lose
Then you really might know what it's like
To have to lose...

----------

ne gibi

hepimiz likör dükkanında sana değişmen için yalvaran adamı gördük
yüzünün üstündeki saçları kirliydi, taranmamış ve kir pas içinde
gözlerindeki utançla adama ne verebileceğini sordu
aldığı tek cevap 'git kendine bir iş bul lanet hödük'tü.

Tanrı senin onun ayakkabılarıyla bir mil gitmeni bile yasakladı
bu sayede gerçekten blues söylemenin ne demek olduğunu anlayabilecektin
neye benzediğini anlayabilecektin

mary ona aşık olduğunu söyleyen tom adlı bir çocuktan hamile kaldı
ona 'endişelenme bebeğim, ben hep hayalini kurduğun adamım' dedi
ama üç ay sonra onun telefonlarına cevap vermeyeceğini ve onunla bir daha görüşmeyeceğini söyledi
ve mary eğer onu bulursa toplarını keseceğine dair Tanrı'nın üstüne yemin etti
sonra hastaneye gitti, kapıların arasında yürümeye başladı
ona katil dediler, günahkar dediler, fahişe dediler

Tanrı senin onun ayakkabılarıyla bir mil gitmeni bile yasakladı
bu sayede gerçekten blues söylemenin ne demek olduğunu anlayabilecektin
neye benzediğini anlayabilecektin
zengin bir adamın yalvardığını gördüm
iyi bir adamın günah işlediğini gördüm
sert bir adamın ağladığını gördüm
bir zavallının kazandığını
ve üzgün bir adamın sırıttığını gördüm
dürüst bir adamın yalan söylediğini işittim
kötülükteki iyi yanı gördüm
ve yukarının alt tarafını gördüm
ve herşeyi bir arada gördüm
gümüş kaşığı yaladım
altın kupadan içki içtim
en iyi kalite uyuşturucuyu tüttürdüm
beş para etmez insanlara en az ikişer kere vurdum
kalplerini kırmadan önce
nerede bittiğini biliyorsun bunun
evet, genelde nerede başladığına bağlıdır

şu max denen çocuğu tanıyordum
köşede uyuşturucuyla beraber yağlı şeyler atıştırır
geceleri geç vakitlerde dışarda takılırdı
bir bok surata dönmekten hoşlanır
ve serserilere ayak uydururdu
ta ki bir akşam büyük bir kavga çıkana kadar
max aklını kaçırdı
krom .45'liğini çıkardı
bir kaç küfür savurdu
ve kendini vurdu(*)
şimdi karısı ve çocukları acılarının ortasındalar
bunun böyle sürüp gideceğini biliyorsun
en azından oyunu oynarken sana söyledikleri buydu

Tanrı haberleri duymak için bile olsa uyanmanı yasakladı
çünkü uyanırsan kaybetmek zorunda olmanın neye benzediğini öğrenebilirsin
neye benzediğini anlayabilirsin
kaybetmek zorunda olmanın

Everlast - What It's Like Şarkı Sözüne Yorum Yaz

Yorum Yazma Kuralları: Everlast - What It's Like Türkçe Şarkı Sözü Çevirisi hakkında yaptığınız yorumlar da hakeret içeren yada onur kırıcı cümleler olmamalıdır. Lütfen sanata saygı çerçevesinde yorum yapınız. Diğer tüm şarkı sözleri yayınlarında olduğu gibi Everlast - What It's Like Şarkı Sözlerine atılan hiçbir hakaret, küfür, argo içeren yorum kabul etmeyecektir. Şarkı Sözlerine göstermiş olduğunuz hassasiyetin tüm şarkı sözleri için geçerli olduğunu unutmayınız.
captcha
Everlast - What It's Like Şarkı Sözüne Yapılan Yorumlar

Everlast - What It's Like Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Everlast - What It's Like şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;