BELED SURESİ
Bismillahirrahmanirrahim
1. La uksimü bilhazelbeledi.
2. Ve ente hıllün bihazelbeledi.
3. Ve validin ve ma velede.
4. Lekad halaknel'insane fiy kebedin.
5. Eyahsebü en len yakdire ‘aleyhi ehadün.
6. Yekulü ehlektü malen lübeden.
7. Eyahsebü en lem yerehu ehadün.
8. Elem nec'al lehu ‘ayneyni.
9. Ve lisanen ve şefeteyni.
10. Ve hedeynahünnecdeyni.
11. Felaktehamel'akabete.
12. Ve ma edrake mel'akabetü.
13. Fekkü rekabetin.
14. Ev ıt'amün fiy yevmin ziy mesğabetin.
15. Yetiymen za makrebetin.
16. Ev miskiynen za metrebetin.
17. Sümme kane minelleziyne amenu ve tevasav bissabri ve tevasav bilmerhameti.
18. Ol,eke ashabülmeymene
19. Velleziyne keferu biayatina hüm ashabülmeş'emeti.
20. ‘Aleyhim narün mü'sadeh.
MEALİ
90 – BELED SÛRESİ
Mekke'de nâzil olmuş olup 20 ayettir. Sûre, adını birinci ayetinden almıştır. Muayyen bir şehir mânasına gelen el-Beled'den maksadın Mekke olduğu müfessirler tarafından ifade edilmektedir. Allah Teâlanın insana olan nimetleri, kudretinin eserleri hatırlatılarak insanlar ölümden sonraki dirilişe, birbirlerine şefkat ve yardımlaşmaya dâvet edilirler.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1 – Hayır! Gerçek, kâfirlerin dediği gibi değil.
Bu şanlı belde hakkı için,
2 – Senin bu beldeye girişin hakkı için,
Bu belde Mekke'dir. Hz. İbrâhim (a.s.) buraya gelip hanımı Hacer'i bıraktığında burası dağlık, susuz, bitkisiz bir vadi idi. Kâbe'yi bina ettiğinde çevresinde burayı şenlendirecek insanlar yoktu. Ama sonra bütün Arap yarımadasının merkezi oldu. Tam bir anarşinin hüküm sürdüğü bu kıtada, tek emin yer burası oldu.
3 – Hem o değerli baba, hem o değerli evladının hakkı için:
4 – Biz insanı meşakkat, imtihan ve çile yüklü bir hayata gönderdik.
İnsan bu dünyaya eğlenme ve dinlenme için gönderilmemiştir. Ana rahminde nutfe halinden başlayarak dokuz ayda dünyaya gelmesine, uzun çocukluk, gençlik devresinden dünya yükü altında seneler geçirerek ölümüne kadar geçirdiği meşakkatli ömür süreci bu gerçeği ispatlar. Dünyada sıkıntıdan uzak, tam güvenlik içinde âsûde bir ömür, hiç bir insana nasib olmamıştır.
5 – O insan kendi üzerinde kimsenin güç sahibi olmadığını mı sanır?
6 – 'Ben yığınla servet tükettim” diye övünüp durur.
7 – Kendisini gören olmadığını mı sanır?
8 – Biz ona görmesi için gözler,
9 – Gönlüne tercüman olacak bir dil ve dudaklar, vermedik mi?
10 – Ona hayır ve şer yollarını göstermedik mi?
11 – Fakat o sarp yokuşu aşmaya çalışmadı.
Böyle yaparak verilen nimetlerin şükrünü eda etmedi.
12 – Sarp yokuş, bilir misin nedir?
13 – Sarp yokuş: bir köleyi, bir esiri hürriyetine kavuşturmaktır.
Ne mevcut Tevrat, ne de İncîller yabancı köle azad edilmesinden bahsetmezler. Yahudi kölenin azadı: KM, Çıkış 21,2-3; Tesniye 15,12-15 cümlelerinde geçer. Kur'ân-ı Kerîm ise bu konuda bir çok düzenlemeler yapıp çeşitli vesilelerle, çok yaygın biçimde kölelerin hürriyetlerine kavuşmasını sağlamıştır.
14 – Kıtlık zamanında yemek yedirmektir.
15 – Yakınlığı olan bir yetimi,
16 – Ya da yeri yatak, (göğü yorgan yapan, barınacak hiçbir yeri olmayan) fakiri doyurmaktır.
17 – Hem sarp yokuş: Gönülden iman edip, birbirlerine sabır ve şefkat dersi vermek, sabır ve şefkat örneği olmaktır.
18 – İşte hesap defterleri sağ ellerine verilecek olanlar bunlardır.
19 – Ayetlerimizi inkâr edenlerin hesap defterleri ise, sol ellerine verilecektir.
20 – Onların cezası da, kapıları, üzerlerine sımsıkı kapatılmış ateş deposuna konulmak olacaktır
Abdulbasit Abdussamed - Beled Suresi Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Abdulbasit Abdussamed - Beled Suresi şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;