İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir. Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar;
'Bu çocuk var ya, dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi…” Berber çocuğa seslenir:
'Ali, buraya gel!”.
Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber işadamının kulağına sessizce, 'bak şimdi” diye fısıldar ve bir elinde beş, diğerinde elli liralık banknot olduğu halde çocuğa sorar:
'Hangisini istiyorsan alabilirsin?”
Çocuk dalgın dalgın bir beş liraya bir de elli liraya bakar ve sonunda beş liralık banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alır. Berber işadamına döner ve gülerek:
'Gördün mü? Sana söylemiştim.” der.
Tıraş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek neden elli liralık değil de beş liralık banknotu aldığını sorar.
Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir:
'Eğer elli lirayı alırsam oyun biter!”
Allah'ın bile insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken…
Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle yargılama hakkına sahip olabiliyoruz!
Onun için insanları tanımadan onların hakkında bir hükme varmayın.
Abdullah Özdoğan - Para Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Abdullah Özdoğan - Para şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;