Sen bahtında yalnızlığın duygularında sessizliğin şehri, doğurduğun insanlığa inat, insanlıktan kaçış. Meçhule doğru meçhule süzülüş. Ağlıyorum sana, ağlıyorum Endülüs. O mihrap, o minber, o zemin böyle öksüz mü kalacaktı Endülüs. Minarelerin, şerefelerin ve o medeniyetin. Ağla Endülüs ağla. Ağla suların çırpıntısında. Bir serap yaşayayım bari. Bir serap yakamozlarında. Sana gönül verenler akıncıların serhatların ve ve sevdalın Tarık. Onlar gemileri yaktılar. Biz mirasyediler, biz ise kocaman bir tarihi. Endülüs seni yaktık. Boynumuzda bir yaftasın, alnımızda bir lekesin. İnce bir sızının yürekteki hançerisin. Sen Endülüs, sen ve kitabelerin. Düşünüyorum be Endülüs o günleri. O tırmanışlarını akıncıların yamaçlarından, patikalarından ve geçişlerini düşünüyorum, geçişlerini bir dünyadan, geçişlerini Cebel-i Tarık'tan. Ve o ezanlar rüzgârlara karışan ezanlar. Hani ne oldu şimdi, ne oldu o saf tutulan namazlar. Ah Endülüs ah mukaddes kimliğin sessiz mezarı
Adil Avaz - Endülüs Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Adil Avaz - Endülüs şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;