Dinlesen de anlamayacaksın şarkılarımı
Duygusuzsan vuramazsın teline sazın
Hadi belime sarıl kabul çekeyim nazını
Yahut bir şey de bana sökeyim adını
Kalabalığa karışıp unuturum belki
Sahi yapabilir miyim o kadarını
Ruhum cenneti düşler hep cehenneminde
Bazen bütün acıları şarap kapatır
Dudağının değdiği kadeh kadarım dünyanda
Dizlerine yatırıp okşa saçımı
Iskaladım her şeyin güzel yanını
Güvendiğim kim varsa yaptı yapacağını
Yine saptı sapacağı kadar yolumuz
Geçtiğin caddelere dalıp hasretle bakarım
Biraz kokunu alsam iyileşirim belki
Bana öyle bir şey de ki bu gece huzurla dalayım
Söylesene şimdi seninle nasıl rastlaşacağız
Hayallerim tabutta, omzum ise tabutu taşır
Hangi şarkının nakaratına eşlik edeceğiz
Metanet iskelesine bir vapur aşkımı taşır
Sana gelesim geliyor gidip miğferi takıp
O kadar çok severken nasıl nefret ettirdin? Eline sağlık
Ya ben sokayım aşkına
Senin için harcadığım çabama yazık..
Seni yağmurları sevdiğim kadar çok severdim oysa
Şimdi içim paramparça sevene bu yapılır mı
Dizboyu ihanet yine diz boyu iğfal
Aşk; kösnü ve yatağa yenildi
Sevdiğim ağzımdan burnumdan geldin
Bazamın içinde kalan beraber içtiğimiz şarap şişeleri
Biliyorum vicdanın bir gram sızlamaz senin
Ama yokluğunun acısı 90 bpm
Erdal Toprak
Acılar sarar bedenimi
Bana deme sakın beni sevdiğini
Yüreğimi alıp gittiğini
Unuttun mu söyle ey sevgilim
Anlat, anlat içimden kalbimi nasıl söküp çektiğini
Senden sonra kırgınlıklarım ile yüzleştim
Playlist'e eklediğim şarkılar gittiğini kanıtlar nitelikteydi
Leş gibi yalnızlık
Çevrende seni anlamayan garip çıplak bir kalabalık
Hücrelerim ağrıyor sonra bir tekele koşuyorum
Burnumu saçlarına gömüp kokladığım anı hayal ederek dikiyorum şişeyi kafaya
Gözlerimden çıldırırcasına süzülen yaşları silecek gücü bulamıyorum kendimde
Gezdiğin tenleri ve başkalarıyla olan hatıralarını ulu orta bilmek yakıyor canımı
Sonra bir şey oldu böyle içimde bir yerler ağrımaya başladı
Bu sinyalin ne demek olduğunu iyi biliyordum gidecekti
Ve öyle de oldu
O gidince bende tutup valiz hazırladım
Tat vermiyor hayat her şeye de doymuş olmalıyım
Kendimi duyamıyorum, bana dayan az kaldı diyor bir ses
Tükenişimi kutluyorum imgelerim yıkık
Yine raks ediyor manik hıncımın damarları
Sen benim buruk uyandığım ağlak sabahlarım
Kaldırımda ayrı geçen günleri hesaplar
Bizim gibi sevenlerin yarıdan fazlası
Kadınım tükenip kalmasın, hiç bir acıyı tatmasın
Gözünün yaşları akmasın, o hiç uzağa dalmasın
Soğuk vedayı tatmasın, minik canı hiç yanmasın
Dalıp sigara yakmasın, o hiç kayıplar tatmasın
Yağmuru takmasın yürüsün
Bir gün bir yerlerde elbet yaralarımız örtüşür
Artık sarılsakta dinmez bu özlem
Annesini kaybeden bir çocuğun anneler günüsün
Acılar sarar bedenimi
Bana deme sakın beni sevdiğini
Yüreğimi alıp gittiğini
Unuttun mu söyle ey sevgilim
Anlat, anlat içimden kalbimi nasıl söküp çektiğini
Anıl Yıldırım - Leş Gibi Yalnızlık Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Anıl Yıldırım - Leş Gibi Yalnızlık şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;