In from the coast, riding the windracing the moon,
Sahilden rüzgar gibi gelen ve ayla yarışan,
Shadows on the road, dancinga-weaving a crazy fool.
Yolun üstündeki gölgeler dans eder ve aptal bir çılgın gibi sallanır.
A horseman is coming, death in his heart, for a rendez-vous,
Kalbinde ölüm olan bir atlı randevusu için geliyor,
And the traveller goes, nobody knows,
Ve gezginin gittiği yeri kimse bilmez,
the traveller goes, nobody knows....
Gezginin gittiği yeri kimse bilmez...
A candle in the night, fear on every face when he goes inside
(maybe hes on the run? )
Gece olunca bir mum, o içeri girdiğinde her yüzde bir korku
(acaba kaçak mı?)
Get back from the bar a stranger in town is a dangerous sight
(maybe hes got a gun? )
Hapisten çıktı Şehirde bir yabancının olması tehli bir durum
(belki bir silahı vardır)
Bring a bottle of whisky, ladlord, I wanna talk for a while.
Bir şişe viski getir, ev sahibi, bir süre konuşmak istiyorum.
And the traveller goes, a cold wind blows,
Ve soğuk bir rüzgarın estiği gezgincinin gittiği yere,
Oh, the traveller goes, a cold wind blows....
Soğuk bir rüzgarın estiği gezgincinin gittiği yere...
There is something in his eyes, something in his hands,
Gözlerinde,ellerinde bir şeyler var,
You can almost smell his revenge
Neredeyse onun intikam kokusunu duyabilirsin
And whoever he is after, it will be disaster:
Ve sonra sıra her kimdeyse, felaket olur:
This man is gonna take him to the very end....
Bu adam en sonunda onu alacak...
Well, the landlord he trembled, staring at a face hed seen some before.
(you laid him in the ground)
Evet, ev sahibi daha önce hiçbir yerde görmediği bir yüze endişeyle bakıyordu.
(sen onu yola getirdin)
Suddenly remembers a killing, yes, a murder, many years before.
Aniden bir cinayet hatırlar, evet, yıllar önce bir cinayet.
(twas you that shot him down)
(onu vuran sendin.)
He said to a boy: saddle me the black, Ill meet you down below.
Bi çocuğa şöyle dedi: bana leke attın,
seninle aşağıda görüşeceğim.
With this man I must talk, yes with this traveller Ill go,
Bu adamla konuşmalıyım, evet bu gezginle birlikte gideceğim,
With this man I must talk, yes with him I must go.
Bu adamla konuşmalıyım, evet bu adamla gitmeliyim.
There is something in his eyes, something in his hands,
Gözlerinde,ellerinde bir şeyler var,
I can almost smell his revenge
Neredeyse onun intikam kokusunu alabiliyorum
And its me that hes after, it will be disaster:
Ve sonra sıra bende, felaket olacak:
This man is gonna take me to the very end....
Bu adam en sonunda beni alacak...
And they were never seen again
Ve onlar bir daha hiç görünmediler
Chris De Burgh - The Traveller Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Chris De Burgh - The Traveller şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;