The leafs and I entangled dance a harmonie
I dare not stain with vain delight
And thus embraced we roam the passing eve like a
pillgrim who craves a shelters guiding light
I question thee, beloved night to calm my joy
so that I not like the weary leaves be strewed
For I submitt to thy solitary grace (as) even springs
life is by winters gaze subdued
Lost in a dream I beheld a maiden dance
And when she sat down by a sliver stream
Plunging her feet in the shallow waves
A mist descended, kissed her and fled
And all that's before been just and fair
Shattered in a rain of crystal shards
Each of them a cry, a dream, a tear
Nunquam submergiove aut diffugo
Ira inflammata mea vita ad salutem nominarit
Et solitudo meurn robur
Everlasting be the war that I declare
Extinguished thy bewitched spark despair
Torched the pile upon which you
Are gathered (still) poisoning my weary heart
And as the forked fires tongue licks high I won't
lament thy fall
But dance around the burning branches urged by furys
call
And I again shall not be humble slaves but king to thee
Dreams on the barren field did lay strewed
Spread their wings rise up with solemn hope imbued
Ascend the stary stairs into a plain but dear refuge.
-----
bölüm IV
yapraklarla karışarak dans ettim harmoniyle
boş zevklerle kirlenmemeye cesaret ettim
ve geçen arife gecesinde dolaştık kucaklaşarak
mağaranın içini aydınlatan ışığı özleyen bir hacı gibi
senden, sevgili geceden neşemi dindirmeni diledim
bu yüzden bezgin yaprakların yerlere dökülmesini sevemedim
ıssız zarafetine boyun eğdim baharda bile
kışlar hayatı dik bakışlarıyla sindirdiği için
bir rüyada kayboldum, dans eden bir bakireyi izliyorum
ve ayaklarını sığ dalgalarda batıran
bir akıntıyla yerine oturduğunda
bir sis çöktü, onu öpüp kaçtı
ve bütün bunlar hemencecik olup bitti ve adalet
kristal kırıklarından bir yağmurda parçalandı
her biri bir figan, bir rüya, bir gözyaşıydı
(*)Nunquam submergiove aut diffugo
Ira inflammata mea vita ad salutem nominarit
Et solitudo meurn robur
açtığım savaş sonsuza kadar sürecek
umutsuzluğunun kötücül kıvılcımını söndürecek
topladığın, yorgun kalbimi (hala) zehirleyip duran
odun yığınlarını ateşe verecek
ve çatal dilli alevler yükselirken
ölümün için yas tutmayacağım
aksine, öfkenin dürtüsüyle yanan dalların etrafında
dans edeceğim
ve artık karşında aşağılık bir köle değil, bir kral olacağım
kıraç bir tarlada dağılmış yatıyor hayaller
vakur bir umutla dolmuşlar, kanatlarını seriyorlar yere
yıldızları merdivenlerden tırmanıyorlar, sade ama değerli bir sığınağa
(*)=latince olduğu için çeviremedim.
Estatic Fear - Chapter Iv Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Estatic Fear - Chapter Iv şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;