Marteria - Verstrahlt Türkçe Şarkı Sözü Çevirisi

Marteria şarkıcısının popüler şarkılarından Verstrahlt şarkısının sözlerini sizlerle paylaşıyoruz. Marteria - Verstrahlt Türkçe Şarkı Sözü Çevirisi sitemize 12 Eylül 2015 Cumartesi tarihinde admin tarafından eklenmiştir.

Ich will hier weg... weg...
Jeden Tag das Gleiche.
Der Punk in mir, versteckt hinter Nadelstreifen.
Der Tisch gedeckt, mit Porzellan aus Meißen.

Buralardan gitmek istiyorum
Bütün günler birbirinin aynısı oldu
İçimdeki Punk, ince çizgilerde saklı
Masanın üzeri narin porselenlerle kaplı

Vater auf dem Königsstuhl und Mutter am Serviettenfalten.
Täglich ne Ewigkeit den Gehweg vom Schnee befrein,
die grüne Tapete beißt, der Sittich geht im Käfig ein.
Der Pudel parfümiert, das Lächeln ist aus Stahl,
der elektrische Kamin geht aus und plötzlich steht sie da...

Baba yerine kurulmuş, anne de peçete katlar
Evin önünü durmadan küreyip durur
Yeşil duvar kağıdı gözünü alır, muhabbet kuşu küçülür
Köpek kokar, gülümsemeler çelikten
Elektrikten bir duman çıkar ve birden o belirir

Sie zeigt mir ihre Welt und ich fühl mich wie neu geboren.
Sie dirigiert das Licht, flüstert in mein Ohr.
All die verschwommenen dunklen Bilder werden klar
- und alles was sie sagt wird wahr.

Bana kendi dünyasını gösterdi ve ben kendimi yeniden doğmuş gibi hissettim
Işığını bana çevirdi ve kulağıma fısıldadı
Belirsiz karanlık resimler birden netleşti
Ve söylediği her şey de gerçekti

Ich bin so schön verstrahlt.
Ich heb ab zum Mars, 10.000 Grad.
Seh 1000 Farben, bin so schön verstrahlt.
Ich denk nicht mehr nach, brauch keinen Schlaf, brauch keinen Plan - ich bin so schön verstrahlt.
Neben ihr wird die Sonne schwarz, bin so schön verstrahlt.

Aydınlandım
Marsa yükseliyorum, 10.000 dereceye
1000 tane renk görüyorum, düşünmeme gerek yok artık, uykuya da
Ne yapacağım belli değil, kafam çok iyi
Onun yanındayken, güneş sönük kalır, kafam aydınlanır

Sie hat das Sagen, ja - zieht den Karren aus den Dreck,
alles ist perfekt, alle Windmühlen sind wie weggeblasen... weg.
Ein großer Fisch braucht 'n großen Teich.
Sie hat mich befreit, denn mein Aquarium war zu klein.
Sie ist am Strahlen, sie hält mich tagelang wach.
Steig in mein Solarwagen und fahr durch die Nacht.
All die Anderen wollen mich vor ihr bewahren und alles was sie sagen ist wahr.

Her şeyi halletti
Her şey mükemmelleşti, bütün rüzgar gülleri dönmeye başladı.
Büyük bir balığın da ihtiyacı olan büyük bir havuzdur.
Beni özgür kıldı çünkü benim akvaryumum bana küçük geliyordu
Işığın altında duruyordu beni de hep uyanık tuttu.
Güneş arabama atladı ve geceye doğru yola çıktık
Herkes beni ondan alıkoymaya çalıştı ve onun dediği her şey doğruydu

Ich bin so schön verstrahlt.
Ich heb ab zum Mars, 10.000 Grad.
Seh 1000 Farben, bin so schön verstrahlt.
Ich denk nicht mehr nach, brauch keinen Schlaf, brauch keinen Plan - ich bin so schön verstrahlt.
Neben ihr wird die Sonne schwarz, bin so schön verstrahlt, bin so schön verstrahlt.

Kafam çok iyi oldu
Marsa yükseliyorum, 10.000 dereceye
1000 tane renk görüyorum, düşünmeme gerek yok artık, uykuya da
Ne yapacağım belli değil, kafam çok iyi
Onun yanındayken, güneş siyaha dönüyor, kafam yükseklerde

Deine Schönheit ist so gnadenlos, seh wie alles neben dir verwelkt.
Und alle sind sie gegen uns - doch ich weiss, dass du zu mir hältst.
Und wenn wir zusammen sind, wird jede kalte Nacht zum Tag,
kenn keine Angst mehr - denn ich bin so schön verstrahlt, bin so schön verstrahlt.

Güzelliğin acımasız, senin yanında diğer her şey, nasıl da sönük kalıyor
Herkes bize karşı, ama biliyorum sen yanımdasın
Ve birlikteyken bütün o soğuk geceler gündüz olur
Artık korkmuyorum, çünkü aydınlandım

Neben ihr wird die Sonne schwarz, bin so schön verstrahlt.
Neben ihr wird die Sonne schwarz.

Onun yanında güneş sönük kalır, beni aydınlatır

Bin so verstrahlt, bin so verstrahlt...
Aydınlanırım, aydınlanırım