Bir damla yaşa boğuldu ellerim
Çabalarken süründüm, sertti zemin
Dertti benim en beyaz kederim, terapim
Çıkarın için debelenip yırtık donundan dökülenler
Gölgeler ayazlarında sert tokatı sana heceler
Geceler kızıla boyanıp duaları beklerken
Umut denizinde koybolan Kolomb , parasız gezer
Silah,cephane,mayın tarlası düşman hattı
Kuytu köşe bıçak ve sustalıyla daralan alanlar
Kalanlar yarasını temizler ve pansumanla
Diktatörlük kendi ülkesinde insanını satanlar,
Vur emriyle yarasına diken batıranlar
Sizden büyük Allah var,kaide belli diz çök yalvar
Müslümanlar ayaklanırsa , Birlik doğar
Elhamdülillah korku önümüzde ağlar
İnsanı insan gibi görebilmektir asıl insanlık
Alim olabilmek gerekmez duygularımız eşittir
Gayri teslim düşüncelerde rahibelik gelenekler
Sıfatlar değişse de kalpten geçenler tek yürekti
Nakarat
Medeniyet uzuvlara kelepçe Çaresizce düşüncelere gelenek
Elden emeklerle sarf et duygular iki satırda bir dilek hakkı
Örtüşmez hayallere perdeler jön denklemler
Şiire yönelmez küfürbaz kafiyelerinde yok yok
Unutma geçmişte bıraktıklarını
Hocalık yaparlarken acılarınla sınavdaydın
ortalık toz duman bir taraftan metanet dilekleri
kurşun tetikle birlikte değersiz hareketlendi
Hayali yüksekti mikyasın çorak beyitlerin adı
Çamurdan doğma şehrin ateşle yanan közleri
Nice dir ki okçunun hedef aldığı tahtayı ıskalardı
Karavana diyip marivona çekmekti dertler
Berene eş ve keşme keş vardiyeler oldu beleş
Yekta safiyetler papağansa yoktu düzen hep
Irmaklar sertleşip vurursa bir an yüzüne
Anlamak istemesende anlaman gerek , gerçek
Karıncalar yuvasına kış örtüsünü bulaştırır
Kredi kartından eksilen limitlerine ağlarsın
Misket boyundaki hayvan düşüncesi bile
Amacını yerine getiren emellere eşit ve kesit
Mikyas Mon - Medeniyet Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Mikyas Mon - Medeniyet şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;