Giden olur yolu bulur kalp vurulur yaşlara
Seven olur çare budur taş katılsa da aşlara
Hele bir sende bak düşün gözleri kapalı yarınları var hüzün içinde
Para kalbinde vicdansızlar özünde
Ey insanoğlu aç gözünü bak bi geçmişe
Beş paraya satılan dostluklar gördüm ben
üç kuruşa indirilen egemenliklerin kefenlerine örterken musalla taşında
Soğuk başına yaşlar damlarken acılar içinde bir ana ağlarken
Kefenler yürekleri dağlarken tertemiz sayfalara namertliğin nasıl yazıldığını gördüm ben
Sen kaç sen saklan bu toprak bekler paranın girdap olduğu bir yalan
kaosa sürüklenen vatoza batan bir volkan gibi
seni sever yine içinde kontrol ettiğini sandığın şeytan
Seni sen için tanımayan maddiyata darılmayan hep alan hep isteyen hep çalan hep pisleyen
hep yalan hep sona kalanın omuzlarına basan
alın terine dayanamayan yattığı yerden para kazanma arzusuyla kafasını başkasına kaşıtan
başkasının sırtından kazanan bir asalak nasıl bir lağım faresinden üstün olabilir ki?
Biri pisliğin içinde biri pislikten beter birinin hayatı pislik biri hayat diye pisliği seçer
yaşamın amacı ne ki üç kuruşluk dünya
Giden olur yolu bulur kalp vurulur yaşlara
Seven olur çare budur taş katılsa da aşlara
Dünya ipleri ipleri koparanların ellerinde bir rüya
Riya yalan bir ufuğa açan balçıkla sıvanmış güneş misali ölü balıklar takılmış kalmış oltalara
Sabahı solanlara cebinde metelik olmayanların ruhuna sıkılan kurşunla
Para arzusuyla karartılan bir sima
bol sıfırlı kağıtlarla dolu bir deryaya atla
görünen gerçek elli derece güneşin altında serabı sahra dermanı dahra ruhu kanayan bir yara
İnsanoğlu aç gözlerini bak bir boşluk
Maddiyat uçurum diplerinde bir yokluk yokluğun verdiği bir soğukluk
kalbinde hissettiğin sönük bir masal gibi anlatılıp durulur geceleri
gökyüzünden yıldızları çalınmış semaları çaresizliğe sarılmış umut
beni unut dercesine şans kapatır kapıları
açtığın çiçekleri kurut istercesine söndürür yarınları
duyulur çığlıkları kaf dağının tepesinden korkusu okunur her dokunuşta gözlerinden
ruhunu giyotine çeken eller kırılsın insanoğlu
bu yaşlar dünya bir yaş sana bir yaş dünya bir aş rüya bir savaş ve umutlara dokunulunca
ölür insanoğlunun anlamadan yavaş yavaş
Giden olur yolu bulur kalp vurulur yaşlara
Seven olur çare budur taş katılsa da aşlara
Taş kesildi dualar yumuşak duvarlar örttüler soğuk bedenin üzerine
Sonbahara inat düştü yağmurlar ahları var insan ağlar
Pişmanlığı gözlerinden damlar kendini çarmıha çakar dar ağacına asar
Bir savaş bu vicdanı hep galip çıkar betonlaşmış anlar balçıklaşmış umutlar
Kurumuş balık çirozları arasında dolaşır elleri ağ kesiği balıkçılar
Takası çürük olsa da su alsa da yine gerilir göğsü güvertesi gibi deli dalgalara
Umudu vardır insanoğlunun hep yarınlara açacak güneşi vardır insanoğlunun karanlığa
yeter ki sen içinde ki seni ara savaş vicdanınla
bırak taş taş üzerinde kalmayan şehirlerden de bir iki papatya sana anlatsın hayatı
bir rüya bir ütopya beyazkinim ruhum kanayan bir yara bir masal
Mt - İnsanoğlu Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Mt - İnsanoğlu şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;