Muhterem efendim bağışlayın beni!…
Hayallerime meydan okurcasına,
Bugün yüreğim size bir mektup yazdı
Ama pulsuz atacak postahane bulamadı.
Sonra yüreğimi posta kutusu yapıp inşallah birgün livaul hamde getireceğim.
Biliyorum hayat pınarı iki musluklu,
Oradan testi dolduruyorlar
Birinden iman, diğerinden günah akıyor
Efendim bugün duygularımın esintilerinde sen varsın.
Sensiz kâinatta tüm şekiller renksiz, kokusuz,
Senden başka herşey siliniyor.
Ve yüreğimin atışları seni anlatmak istiyor.
Seni anlatmak istiyor, soluk renkli duygularım.
Gök gürültüsünü, andıran hıçkırıklarım.
Yardım et bana!
Ey hayal dünyamın sahibi Allah:
Hafızamın perdelerini aç ne olur.
Ücra köşelerde kalan saf kelimelerden berraklığıyla
Taze baharda fâlik bir tohum
O'na kürban O'na kurban.
Yumuşak bir toprak olayım yada bir kar çiçeğinde damla
Az öteye konan minicik serçeyi ürkütmeden.
Yardım et bana!
Ey hayal dünyamın sahibi Rabbim.
Gönül gözlerimin perdesini aç baraja benzesin göz yaşlarım
Çakmak çakmak yansın gözlerimdeki ışık.
Yüreğime vurduğum fırangaları çöz.
Taştan oluşturduğum parmaklığı kır
Simsiyah kan pompalayan gardiyanları çek
Ruhumu atlastan bir halı gibi döşeyi ver yoluna…
Bazen malayani konuşan dilimi lime lime minderler yap.
Göz bebeğimi bekçi dik.
Saçlarımı yelpaze bedenimi gölge yap
Gelmiş gelecek tüm insanlığın en güzeline
Yedi veren güllerinin sönüp kaldığı nazenine
Hiç bir güzellik ve beyazlık onun gibi berrak değil…
Canım Efendim seninle hayatımın yarınlarını sevincimi
körpecik bir vicdanla yaşıyorum
Sevgimin hararetine dayanamıyor vucudum.
Her hücresi esrara dönüşüyor ama muhabbetini buluyorum
Alev alev çekiliyor nefesim her ah çekişimde…
Devleşen yangının kızgın lavları arasında
Sana koşan bir bebeğin çığlık sesleriyle geliyorum
Güneşin yakan sıcaklığında köprü kurdum kalbime
İletişimi simgeledi yıldızların ruhumun derinliklerinde
Duygularıma dökülen ilham barajım oldun
Gönül dünyamın ücra köşesinde
Son açık kalan penceremin ışığı altında.
Kağıda dosta kalem mürekkebin en sade rengiyle
Yıldızları sayfalar yapıp yazmak istiyorum
Papatyada kar zerreciği gördüm bir bahar vakti
Kadife yaprağına sordum rengini nerden aldın?
Kainatın dili oldu çağlar üstü cevap aldım…
Oluru olmaza olduran yoktan vareden sonsuz çöllerin solan kaktüsüne acıyan
Bunalıma ferahı, hastalığa devayı, taşlaşmış kalbe aşkı veren Yaradan diye
Fakirleyen hazineme rahmet gerek, can çekişen yanlızlığıma dost gerek
Neyleyim yalan huzur abeslerini, neyleyim zenginliğe gark olmuş vefanın fanibini.
Bir esinti alıp götürsede şöyle aheste aheste mutluluklar ülkesine…
İstemiyorum vallahi dünyaları vadetseler tüm zenginlikleri ölümsüzlüğe kavuştursalar
Vallahi istemiyorum!
Bana mutluluk zenginlik ölümsüzlük değil…
Aşk gerek, ihlas gerek, mutekebbir olan Allah gerek.
Sana sayfalar dolusu yazmak isterdim ne yazıkki saatler kağıtlar yeterli olmuyor.
Bizlere dua et senin yolunda olmak için.
Efendim son satırları yazarken dilerim Livaul hamdde buluşuruz…
Son yüzyıldan bir hayranınız…
Muhammed Emin Kutlu - Rasulullaha Mektup Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Muhammed Emin Kutlu - Rasulullaha Mektup şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;