Neil Young - No Wonder Türkçe Şarkı Sözü Çevirisi

Neil Young şarkıcısının popüler şarkılarından No Wonder şarkısının sözlerini sizlerle paylaşıyoruz. Neil Young - No Wonder Türkçe Şarkı Sözü Çevirisi sitemize 12 Eylül 2015 Cumartesi tarihinde admin tarafından eklenmiştir.

See the bluebird fly easy as a dream
Mavikuşun rüya gibi uçmasına bak
Dipping and bobbing in the sun
Güneşte batıyor ve sallıyor
Could she be the one I saw so long ago
Uzun zaman önce gördüğüm kişi olabilir mi
Could she be the one to take me home
Beni eve götürecek kişi olabilir mi

This pasture is green
Bu çayır yeşil
I'm walking in the sun
Güneşte yürüyorum
It's turning brown
Kahverengi oluyor
I'm standing in the rain
Yağmurda duruyorum
My overcoat is worn
Montumu giydim
The pockets are all torn
Ceplerim delik
I'm moving away from the pain
Acıdan ayrılıyorum

Tick-tock
The clock on the wall
Duvardaki saat tik tak
No wonder we're losing time
Zaman kaybetmemize şaşırmadım
Ring, ring
Ding dong
The old church bell
Eski kilise çanı
The bride and her love
Gelin ve aşkı
Seeking guidance from above
Yukardan rehber arıyor

Amber waves of grain bow in the prairie wind
Çayır rüzgarında kehribar taneleri
I'm hearing Willie singing on the radio again
Willie yine radyoda söylüyor
That song from 9&11 keeps ringing in my head
9&11den şarkı kafamda çalıp duruyor
I'll always remember something Chris Rock said
Chris Rockun dediği şeyi hatırlayacağım hep

Don't send no more candles
Bana daha mum gönderme
No matter what you do
Ne yaparsan yap
Then Willie stopped singing
Sonra Wllie sustu
And the prairie wind blew
Çayır rüzgarı esti
The green kept rolling on
Yeşil yuvarlanmaya devam etti
For miles and miles
Miller ve millerce
Fields of fuel rolling on for miles
Millerce benzin tarlaları

Tick-tock
The clock on the wall
Duvardaki saat tik tak
No wonder we're losing time
Zaman kaybetmemize şaşırmadım
Ring, ring
Ding dong
The old church bell
Eski kilise çanı
The bride and her love
Gelin ve aşkı
Seeking guidance from above
Yukardan rehber arıyor

Somewhere a senator sits in a leather chair
Bir yerde başkan deri sandalyede oturuyor
Behind a big wooden desk
Büyük tahta masanın arkasında
The caribou we killed mean nothing to him
Öldürdüğümüz karibunun bi anlamı yoktu
He took his money just like all the rest
Parasını aldı diğerleri gibi

Tick-tock
The clock on the wall
Duvardaki saat tik tak
No wonder we're losing time
Zaman kaybetmemize şaşırmadım
Ring, ring
Ding dong
The old church bell
Eski kilise çanı
The bride and her love
Gelin ve aşkı
Seeking guidance from above
Yukardan rehber arıyor