Let's skip all the histrionics
-Haydi bütün duygu sömürüsünü geçelim
Not again, not another excuse
-Birdaha olmaz, başka bir bahane yok
The epidemic is codependent
-Salgın bağlaşık
Biting off more than your mouth can chew
-Ağzının çiğneyebileceğinden fazlasını ısırıyorsun
Don't forget to convalesce your secrets
-Sırlarını iyileştirmeyi unutma
I don't want to be a man today
-Bugün adam olmak istemiyorum
For all you know, I'm the silver in the bullet
-Tüm bildiklerin için, ben kurşunun içindeki gümüşüm
I am the trigger that will make you all obey
-Ben hepinizi itaat ettirecek tetikleyiciyim
I'm gonna make you cry tonight
-Bu gece seni ağlatacağım
I'm gonna make you hate me
-Bu gece benden nefret etmeni sağlayacağım
Inside all my flaws again
-Yine bütün kusurlarımın içinde
I can't let go
-Serbest bırakamam
In spite of you, I'm lost again
-Sana rağmen, yine kayboldum
I still don't know
-Hala bilmiyorum
Disguise show me
-Kılık değiştir, bana göster
What am I if I am only?
-Yalnız bensem, neyim?
The status quo is not a punishment
-Statüko bir ceza değildir
But now it feels like home
-Ama şimdi ev gibi hissettiriyor
Your association finds you guilty
-Derneğin seni suçlu buluyor
Starting with end of the day
-Günün sonuyla birlikte başlayarak
Black and white is such a fascist feeling
-Siyah ve beyaz böyle faşist bir duygudur
Right or wrong, and nothing to say
-Doğru veya yanlış, ve söylenecek bir şey yok
The last good bipeds cleaning up the fingerprints
-Parmak izlerini temizleyen son iyi iki ayaklılar
Unappreciated medical fiends
-Değer görmemiş tıbbi şeytanlar
Confiscate another classic inbred
-Başka bir klasik doğuştan olana el koy
Fuck it all, light the acetylene
-Her şeyi siktir et, asetileni yak
No other choice, I can't explain
-Başka seçenek yok, açıklayamam
Life keeps taking things away
-Hayat bir şeyleri alıp duruyor
Inside all my flaws again
-Yine bütün kusurlarımın içinde
I can't let go
-Serbest bırakamam
In spite of you, I'm lost again
-Sana rağmen, yine kayboldum
I still don't know
-Hala bilmiyorum
Disguise show me
-Kılık değiştir, bana göster
What am I if I am only?
-Yalnız bensem, neyim?
The status quo is not a punishment
-Statüko bir ceza değildir
But now it feels like home
-Ama şimdi ev gibi hissettiriyor
"The tough guys who came to kill, but stayed to rape and ravage."
-''Öldürmeye gelen sert adamlar, tecavüz etmek ve yakıp yıkmak için kaldılar.
The future's here, I'm past my prime
-Gelecek burada, en güzel zamanlarım geride kaldı
When the evidence came, I committed the crime
-Kanıt geldiğinde, suçu işledim
Can you stand on your faith with your feet on the bible?
-Ayakların incilin üzerindeyken inancına dayanabilir misin?
Who could ask for a better disciple
-Kim daha iyi bir öğrenci isteyebilir ki
What's the point, I'm not sure I can
-Amaç ne, yapabileceğimden emin değilim
I'll never dig another grave, I'm afraid of what I'll find
-Asla başka bir mezar kazmayacağım, ne bulacağımdan korkuyorum
If it hurts then you're too old
-Eğer acıtırsa çok yaşlısın demektir
I'll take your shit and give you fucking gold
-Donuna kadar alacağım ve sana sikik bir altın vereceğim
I'm gonna make you cry tonight
-Bu gece seni ağlatacağım
I need you to hate me
-Benden nefret etmene ihtiyacım var
Inside all my flaws again
-Yine bütün kusurlarımın içinde
I can't let go
-Serbest bırakamam
In spite of you, I'm lost again
-Sana rağmen, yine kayboldum
I still don't know
-Hala bilmiyorum
Disguise show me
-Kılık değiştir, bana göster
What am I if I am only?
-Yalnız bensem, neyim
The status quo is not a punishment
-Statüko bir ceza değildir
But now it feels like home
-Ama şimdi ev gibi hissettiriyor
But now it feels like home
-Ama şimdi ev gibi hissettiriyor
Slipknot - Nomadic Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Slipknot - Nomadic şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;