When he saw her getting off the bus
Oğlan kızı otobüsden inerken gördüğünde
It seemed to wipe away the years
Yıllar silinmiş gibiydi
Her face was older, just a little rough
Kızın yüzü yaşlıydı, sadece biraz pürüzlü
But her eyes were still so clear
Fakat gözleri hala çok netti.
He drank his coffee and he hurried out
Çocuk kahvesini bitirdi ve aceleyle dışarı çıktı
Across before she walked away
Kız uzaklaşmadan önce karşıdan karşıya geçti
Then he approached her like a little child
Sonra çocuk kıza küçük bir çocuk gibi yaklaştı
Too scared for what he had to say
Ne söyleyeceğini bilmeden korkarak
"Hello, Louise, Remember me?
Merhaba, Louis, Beni hatırladınmı?
Now should we part or stay awhile?
Şimdi biz ayrılmalımıyız, yada birazcık kalmalımıyız?
As if we were still lovers"
Eğer hala sevgili gibiysek'
She took a moment just to recognize
Kız hatırlamak için birkaç dakika düşündü
The man she'd known so well before
Daha önceden çok iyi bildiği adamı
And as he started to apologize
Ve çocuk özür dilemeye başladı
Lose any bitterness she bore
Kızı sıktığı için
She gently put her finger on his lips
Kız nazikçe parmaklarının çocuğun dudaklarına koydu
To let him know she understood
Hatırladığını göstermek için
And with her suitcase standing on the floor
Ve bavuluyla merdivenlerde durarak
Embraced him like a lover would
Aşıklar gibi onu kucakladı
He told Louise, "You look so good
Adam Louise'e, ''Çok iyi görünüyosun
It's just you see, you make me feel
Sadece seni görmek, beni
As if we were still lovers"
Aşıklar gibi hissettirdi'
It's not always true that time heals all wounds
Zamanın bütün yaraları iyileştirdiği her zaman doğru değildir
There are wounds that you don't wanna heal
İyileşmesini istemediğiniz bazı yaralar vardır
The memories of something really good
Bazı anılar gerçekten güzeldir
Something truly real that you never found again
Bazılarını gerçektende tekrardan asla bulamazsın
As if we were still lovers
Eğer hala aşık gibiysek
And though they talked for just a little time
Gerçi onlar birazcık daha konuştular
Before she said she had to go
Kız gitmek zorunda olduğunu söylemeden önce
He saw the meeting as a tiny sign
Adam buluşmayı küçük bir işaret gibi gördü
That told him all he had to know
O bilmesi gereken herşeyi ona söyledi
And so Louise waved from the bus
Ve Louise otobüsten el salladı
And as she left, she gave that smile
Ve o ayrılırken, o gülümseyi verdi
As if they were still lovers
Hala aşıklar gibi olanı
The Human League - Louise Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. The Human League - Louise şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;