Telephone Call From Istanbul
İstanbuldan Telefon Var
All night long on the broken glass
Tüm gece boyunca elimde kırık bardak dostum
Livin in a medicine chest
İlaç kutusunda yaşıyorum
Mediteromanian hotel back
Mediteromanian Otelinin arkasında
Sprawled across a roll top desk
Çalışma masasının karşısında dağılmışım
The monkey rode the blade on an overhead fan
Maymun (Şeytan) tavandaki pervane kanatlarında asılı kalmış dönüyor
They paint the donkey blue if you pay
Parasını ödediğin sürece her türlü çılgınlığı yapabilirsin
I got a telephone call from Istanbul
İstanbuldan telefon var
My babys comin home today
Sevgilim eve dönüyor bugün
Will you sell me one of those if I shave my head?
Eğer saçımı kazıtsam bana bunlardan satar mısın?
Get me out of town, is what Fireball said
"Bırak gideyim bu şehirden" diyor "Ateştopu"
Never trust a man in a blue trench coat
Mavi trençkot giymiş bir adama sakın güvenme
Never drive a car when youre dead
Bu kadar sarhoşken asla araba sürme
Saturdays a festival, Fridays a gem
Cumartesileri festival, Cumaları çok değerli bir mücehver
Dye your hair yellowraise your hem
Boya saçını sarıya ve kısalt eteklerini
Follow me to Beulahs* on Dry Creek Road
Dry Creek Yolu'nda beni Beulah*'a dek izle
I got to wear the hat that my baby done sewed, whoo
Sevgilimin bana diktiği şapkayı takmalıyım.
Well, take me down to buy a tux on Red Rose Bear
Red Rose Bear'dan smokin almam için şehre götür beni
I got to cut a hole in the day
Mola vermeliyim güne artık
I got a telephone call from Istanbul
İstanbuldan telefon var
My babys comin home today
Sevgilim eve dönüyor bugün
(*)
a) Eski Ahitte "sözde" vaadedilmiş İsrail toprakları
b) John Bunyan'ın Pilgrim's Progress & Çarmıh Yolcusu kitabında tarif edilen cennet
Tom Waits - Telephone Call From İstanbul Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Tom Waits - Telephone Call From İstanbul şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;