Crown all the thieves and you worship the liars.
Tüm hırsızları taçlandırın ve yalancılara tapın.
And bow down before every whore in a tie.
Ve her kravatlı fahişenin önünde boyun eğin.
Lost to the end though the sun also rises.
Güneş doğuyor olsa bile sonuna kadar kaybol.
And those who would dare bring the turn of the tide...
Ve bu gelgitin sırasını getirmeye cüret edecek olanlar...
Arrogant serenity,
Kibirli sükunet,
Falter on the scale when I weigh you.
Seni tarttığımda ölçekte duraksıyor.
This doubt may breed desires,
Bu şüphe arzuları doğurabilir,
For truth.
Gerçeklik için.
Glare just long enough to convey your displeasure.
Işıltı memnuniyetsizliğini yaymak için yeterince uzun.
As drops, one by one, start to fall in the pool.
Damlarken, birer birer, havuza düşmeye başlar.
Blurring the sight of a misplaced alliance, where deaf lead the blind, and the blind lead the fools.
Sağırların körlere liderlik ettiği ve körlerin aptallara liderlik ettiği bir yerde yanlış yere konulmuş bir ittifakın görüşünü bulaştırıyorum.
Ignorant security,
Cahil güvence,
Falter on the scale when I weigh you.
Seni tarttığımda ölçekte duraksıyor.
This doubt may breed desires.
Bu şüphe arzuları doğurabilir.
To look deeper than the surface,
Yüzeyden daha derinine bakmak,
And to dare to understand, all the mysteries residing beneath.
Ve tüm ikamet altındaki gizemleri anlamaya cüret etmek için...
These reflections of a purpose, false impressions of a past that exist only to serve the elite.
Bu amacın yansımaları; yalnızca elitlere hizmet etmek için var olan bir geçmişin, yanlış bir taklidi.
Fuck all these complacent sheep, chasing after every prize.
Tüm bu halinden hoşnut, her ödüllerin arkasını kovalayan koyunları sikeyim.
Begging at the masters' feet,
Efendilerinin ayaklarına yalvarıyorlar,
Happy to ostracize...
Toplum dışına itilmekten memnunlar...
Fuck all those who will not see, further than the mirror's lies.
Tüm bu aynanın yalanlarından ötesini göremeyecek olanları sikeyim.
Fuck you and your vanity.
Seni ve kibirini sikeyim.
It's too late, we're out of time, to stand idly by and wait.
Çok geç, kılımızı kıpırdatmamak ve beklemek için zamanımız kalmadı.
So why don't you take this chance,
Bu yüzden neden bu riski alıp,
And find a place to feast on the wealth of your self-indulgence?
Vurdumduymazlığının zenginliği üzerinde ziyafet çekmek için bir yer bulmuyorsun?
...While the meek and the worthy change, this world again...
...Bu dünyada mütevazi ve saygıdeğer yeniden değişirken...
Gnawing away at your precious elegance.
Değerli zerafetine zarar veriyor.
I hope that you like the taste,
Umarım tadını beğenirsin,
For there you shall stay, lost.
Zira orada bekleyeceksin, kaybolacaksın...
Rishloo - Narcissist Code Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. Rishloo - Narcissist Code şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;