Please don't cry
Lütfen ağlama
For the ghost and the storm outside
Hayalet ve dışardaki fırtına için
Will not invade this sacred shrine
Bu gizli tapınağı istila etmeyeceğim
Nor infiltrate your mind
Aklından da sızmayacağım
My life down I shall lie
Hayatım için yalan söylerim
If the bogey-man should try
Öcü denemeliyse
To play tricks on your sacred mind
Kutsal aklın için şakalar yapmak için
To tease, torment, and tantalise
Uğraşmak, işkence etmek, boşa umutlandırmak için
Wavering shadows loom
Titreyen gölgeler beliriyor
A piano plays in an empty room
Bir piyano boş odada çalıyor
There'll be blood on the cleaver tonight
Bu gece satırda kan olacak
And when darknesss lifts and the room is bright
Ve karanlık kalktığında oda parlak
I'll still be by your side
Yanında olacağım hala
For you are all that matters
Önemli olan sen için
And I'll love you to till the day I die
Ölene kadar seveceğim seni
There never need be longing in your eyes
Gözlerinde özleme gerek kalmayacak
As long as the hand that rocks the cradle is mine
Beşiği sallayan el benimki olduğu sürece
Ceiling shadows shimmy by
Tavanda gölgeler titriyor
And when the wardrobe towers like a beast of prey
Gardırop çekmecelerin avcı bir canavar iken
There's sadness in your beautiful eyes
Güzel gözlerinde üzüntü var
Oh, your untouched, unsoiled, wonderous eyes
Oh dokunulmamış, lekesiz, eşsiz gözler
My life down I shall lie
Hayatım yerlerde yatayım
Should restless spirits try
Dinlenmeyen ruhlar denemeli mi
To play tricks on your sacred mind
Kutsal aklın için şakalar yapmak için
I once had a child, and it saved my life
Eskiden çocuğum vardı ve hayatımı kurtardı
And I never even asked his name
Ve adını bile sormadım
I just looked into his wondrous eyes
Eşsiz gözlerine baktım
And said: "never never never again"
Ve "bir daha asla" dedim
And all too soon I did return
Ve çok yakında geri döndüm
Just like a moth to a flame
Aleve giden güve gibi
So rattle my bones all over the stones
Kemiklerimi tıkırdat taşlarda
I'm only a beggar-man whom nobody owns
Kimsenin sahip olmadığı dilenci adamım ben
Oh, see how words as old as sin
Oh kelimeler günah kadar eski bak
Fit me like a glove
Eldiven gibi uy bana
I'm here and here I'll stay
Buradayım ve kalacağım
Together we lie, together we pray
Beraber yatarız, beraber dua ederiz
There never need be longing in your eyes
Gözlerinde özleme gerek kalmayacak
As long as the hand that rocks the cradle is mine
Beşiği sallayan el benimki olduğu sürece
Mine
Climb up on my knee, sonny boy
Dizime tırman, evladım
Although you're only three, sonny boy
3 yaşında olsan bile sadece evladım
You're - you're mine
Benimsin
And your mother she just never knew
Ve annen bilemezdi
Oh, your mother...
Oh annen...
As long... as long... as long
Uzun süre
I did my best for her
Onun için en iyisini yaptım
I did my best for herOnun için en iyisini yaptım
As long... as long... as long
Uzun süre
I did my best for her
Onun için en iyisini yaptım
The Smiths - The Hand That Rocks The Cradle Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. The Smiths - The Hand That Rocks The Cradle şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;