Farewell to this land's cheerless marches
Bu ülkenin neşesiz martlarına elveda
Hemmed in like a boar between arches
Kavisler arasında kıvrılan yaban domuzu gibi
Her very Lowness with her head in a sling
Askıdaki kafasıyla alçaklığı
I'm truly sorry but it sounds like a wonderful thing
Çok üzgünüm ama harika bir şey gibi bu
I say Charles don't you ever crave
Charles hiç umrunda değil mi diyorum
To appear on the front of the Daily Mail
Daily Mail'in ön sayfasında olmak
Dressed in your Mother's bridal veil?
Annenin duvağıyla?
And so I checked all the registered historical facts
Ve bütün yazılı tarihi gerçekleri kontrol ettim
And I was shocked into shame to discover
Keşfettiğime şaşırdım
How I'm the 18th pale descendent
Nasıl 18.solgun soy olduğuma
Of some old queen or other
Yaşlı bir kraliçenin
Oh has the world changed, or have I changed?
Oh dünya değişti mi, yoksa ben mi?
Oh has the world changed, or have I changed?
Oh dünya değişti mi, yoksa ben mi?
Some nine year old tough who peddles drugs
9 yaşındaki bir çocuk hap mı satıyor
I swear to God, I swear I never even knew what drugs were
Tanrıya yemin ederim, hap ne bilmezdim
So I broke into the Palace
Saraya girdim
With a sponge and a rusty spanner
Sünger ve paslı anahtarla
She said: "Eh, I know you, and you cannot sing"
"Seni tanıyorum, şarkı söyleyemiyorsun" dedi
I said: "that's nothing - you should hear me play piano"
"Bir şey değil bu, piyano çalarken dinle beni" dedim
We can go for a walk where it's quiet and dry
Kuru ve sessiz yere yürüyebiliriz
And talk about precious things
Değerli şeylerden konuşup
But when you are tied to your mother's apron
Ama annenin önlüğüne bağlıyken sen
No-one talks about castration
Kimse hadımını konuşmuyor
We can go for a walk where it's quiet and dry
Kuru ve sessiz yere yürüyebiliriz
And talk about precious things
Değerli şeylerden konuşup
Like love and law and poverty
Sevgi, yasa ve fakirlik gibi
These are the things that kill me
Beni öldüren şeyler bunlar
We can go for a walk where it's quiet and dry
Kuru ve sessiz yere yürüyebiliriz
And talk about precious things
Değerli şeylerden konuşup
But the rain that flattens my hair
Ama saçımı düzleştiren yağmur
These are the things that kill me
Beni öldüren şeyler bunlar
Passed the pub that saps your body
bedenini baltalayan barı geçtim
And the church who'll snatch your money
Ve paranı koparacak kiliseyi
The Queen is dead, boys
Kraliçe öldü millet
And it's so lonely on a limb
Ve bacağında yapayalnız
Pass the pub that wrecks your body
Bedenini işgal eden barı geç
And the church, all they want is your money
ve kilisenin tek isteği paran
The Queen is dead, boys
Kraliçe öldü millet
And it's so lonely on a limb
Ve bacağında yapayalnız
Life is very long, when you're lonely
Hayat çok uzun, yapayalnızken sen
The Smiths - The Queen Is Dead Şarkı Sözüne henüz yorum yapılmamış. The Smiths - The Queen Is Dead şarkı sözüne ilk yorumu siz yaparak katkıda bulunabilirsiniz.;